Mrs. Dalloway - Virginia Woolf

Mrs. Dalloway - Virginia Woolf

Virginia Woolf’un 1925 yılında tamamladığı unutulmaz eseri Mrs. Dalloway, yazıldığı günden bu yana toplumsal normları derinden sarsan fırtınalar koparmaya devam ediyor. Woolf’un kendi kişilik buhranlarını yansıttığı ve bu nedenle yayımlamadan önce üç defa baştan kaleme aldığı ilgi çekici eser; satır aralarında “kadın” ve “erkek” figürlerinin toplumdaki yeri ile Woolf’un iç dünyasındaki yeri arasındaki çatışmaları çarpıcı bir şekilde ele alıyor.

Virginia Woolf’un en konuşulan romanları arasında yer alan Mrs. Dalloway; ana kurgu olarak Clarissa Dalloway’in geçmişte yaptığı seçimler ve vazgeçişleri üzerinden ilerliyor. Kitap boyunca yaptığı hayati tercihleri sorgulayan Mrs. Dalloway’in yanı sıra, kitabın bir diğer önemli kahramanı olan Septimus Smith ise Woolf’un erkek yönünü temsil ediyor. Her iki cinsiyete de yakın bir karaktere sahip olan Woolf, başkahramanı Clarissa Dalloway’e de bu duygular arasında gidip gelen örtülü bir karakter çiziyor.

İki Hayat Arasındaki Uçurumun Üzerinde İnce Bir Köprü

Eserdeki olaylar, zaman olarak Birinci Dünya Savaşı’nın bitiş dönemini konu edinirken mekan olarak ise Londra’da geçiyor. Gerçek zaman olarak yalnızca bir günü kapsayan eserde, geri dönüş tekniğiyle farklı zamanlara yolculuk yapılıyor. Kitabın başlangıcında okurun karşısına, akşam evinde vereceği partiye hazırlık yaparken çıkan Clarissa Dalloway, okura kendini daha o esnada geçmişe yaptığı yolculuklarla tanıtmaya başlıyor.

Gençliğinde özgür ve hayalperest bir kadın olan Mrs. Dalloway, sonrasında bir aristokrat ile evlenerek burjuva yaşam tarzını benimsiyor. Mrs. Dalloway’in parti alışverişi esnasında, romana Septimus Smith de dahil oluyor. Bu iki karakter birbirini tanımıyor olmasına rağmen roman boyunca paralel hisler ve düşüncelerle ortak bir gün yaşıyor. Romanın diğer karakterleri olan Peter Walsh ve Sally Seton da Dalloway’in hayatında önemli izler bırakan iki ayrı karakter olarak okurun karşısına çıkıyor.